Hizmet ihracatı ilk kez 100 milyar dolara ulaştı
ANKARA (İGFA) –Bolat, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda cari süreçler hesabının aralık ayı verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cari açığın Aralık 2023’te yüzde 65,2 azalarak 2,1 milyar dolara, 2023 yılının tamamında ise yüzde 8 azalarak 45,2 milyar dolara gerilediğini hatırlatan Bolat, “İlk kez 100 milyar dolar rakamına ulaşıldı. hizmet ihracatı. 2023’ün ikinci yarısında dış ticaret.” “Ticaret açığının azalmasıyla birlikte cari işlemlerde ciddi bir iyileşme yaşandı. Cari açıktaki azalmanın 2024 yılında da devam etmesi bekleniyor.” değerlendirmesini yaptı.
Bolat, 2023 yılı Mayıs ayında 60,1 milyar dolar olan yıllık cari açığın, takip eden aylarda 14,9 milyar dolar azalarak Aralık ayı itibarıyla 45,2 milyar dolara düştüğünü, yıllıklandırılmış dış ticaret açığının ise temmuz ayından bu yana her ay azaldığını belirtti. Geçen yıl bu sayede yıllıklandırılmış olarak cari açığın her ay azalarak olumlu bir seyir kaydettiğini ifade etti.
SEYAHAT GELİRLERİ REKOR KIYDI
Aralık ayında cari açığın gerilemesinde yıllık yüzde 43,2 azalarak 4,6 milyar dolara gerileyen ödeme istikrarı tanımıyla dış ticaret açığının etkili olduğunu belirten Bolat, şöyle konuştu:
“Hizmet gelirleri 2023 yılında 100 milyar dolar ile rekor seviyeye ulaştı. Hizmetler içerisinde yer alan seyahat gelirleri ise 48 milyar dolara ulaşarak rekorunu yeniledi. Ticaret Bakanlığı olarak uyguladığımız ihracat stratejileri ve sunduğumuz desteklerle Mal ve hizmet ihracatını artırmak için yerli üreticileri haksız rekabete maruz bırakmayacağız.” Korumaya yönelik ithalat politikalarımızla mevcut süreçler hesabında gözlemlenen olumlu eğilimin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla paydaşlarımızla iş birliği içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İnovasyon, üretim, yatırım, istihdam, ihracat ve adil dağıtım çerçevesinde şekillendirdiğimiz politikalarımızla Türkiye ekonomisini daha rekabetçi ve güçlü bir konuma taşımaya kararlıyız. Mevcut süreçler “Finansal hesaplarda kalıcı bir iyileşme ve refahta sürdürülebilir bir artış için gerekli olan makroekonomik istikrarın güçlendirilmesini hedefliyoruz.”
